Başağrılı günlerimde okudum bitti.Oldukça beğendim. Kitap Cemil ve Ayvaz isimli iki arkadaşın hayat hikayeleri gibi görünse de içten içe kişisel gelişim kitabı gibi. Çaktırmadan kulvar değiştiriyor.Bu yönü de kitabı daha bir okunası yapmış.Kurgusunu,detaylarını en çok da sonunu beğendim.
Arka kapağına bakalım ;
Ladesçi'nin kahramanı Cemil lades oynamayı çok sevmektedir, bu yüzden adı ladesçiye çıkar. Ancak olaylar geliştikçe anlarız ki aslında toplumda herkes herkesle ve kendisiyle lades oynamaktadır, kandırmaya çalışmaktadır. Roman boyunca Cemil'le Ayvaz'ın yanında, şaşırtıcı, bolca güldüren, güldürürken düşündüren, merakla okunan sürükleyici yaşam öykülerini izleyerek yolculuk edeceksiniz. Bu yolculukta Üstün Dökmen kendi yaşamının kerteriz defterinden parçalar sunuyor sizlere.
Eski balıkçılar hangi balığın hangi mevsimde nerede bulunduğunu gösteren kerteriz defterleri yazarlarmış. Cemil ile Ayvaz'a yol gösteren kerteriz defteri, bu kez sadece denizlerdeki kayalıkları, derinlikleri ve sığlıkları değil yaşamın sahte ve gerçek zenginlikleri anlatıyor kendince. Kitabı bitirdiğinizde yaşamın olanaklarına ilişkin değerli bir harita kalacak elinizde...
Kısaca bir şans verin derim ben.Bu arada bir önceki posta yorum yazan herkese teşekkürler.Fikrimden vazgeçtim.Pireye kızıp yorgan yakmayayım dedim.
Herkese keyifli okumalar...
No comments:
Post a Comment